doğrudan teminde sözleşme bedeli yerine yükleniciye verilen siparişlerin bedelleri üzerinden damga vergisi alınması

Kamu İdaresi Türü : Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı : 2010
Dairesi : 2
Dosya No : 39611
Tutanak No : 40816
Tutanak Tarihi : 29.09.2015
Kararın Konusu : Vergi Resmi Harç ve Diğer Gelirlerle İlgili Kararlar



Konu: Damga Vergisi

4-) 162 sayılı İlam’ın 21’inci maddesi ile, ………… Şti. yüklenimindeki “………… …………Temini İşi”nde sözleşme bedeli yerine yükleniciye verilen siparişlerin bedelleri üzerinden damga vergisi alınması nedeniyle …………TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.

Temyiz dilekçesinde özetle; İlama konu sözleşmenin birim fiyat sözleşmesi olduğunu; sözleşme kapsamındaki ürünlerin tamamının alınacağı yönünde bir zorunluluk bulunmadığından sözleşme miktarının üzerine yazılı rakam olmadığını; İlam’a konu sözleşmede net alınacak malzemelerin bedelleri belli olmadığından içeriğinde yer alan sonradan kısım kısım sipariş verilen ürünlerin bedelleri toplamı sözleşmenin bedelini oluşturduğunu;

Sözleşmenin sözleşme bedeline dâhil giderler başlıklı 7.1.2 kısmında aynen; “ilgili mevzuat uyarınca hesaplanacak katma değer vergisi sözleşme bedeline dahil olmayıp idare tarafından yükleniciye ödenecektir. Karar ve sözleşme pul bedelleri siparişe göre yükleniciden alınacaktır.” denildiğini; bu sözleşme kapsamında 05.01.2010 tarih ve 43-92-408 sayılı 473.236,90 Euro bedelle firmaya sipariş verildiğini ve bu tutar üzerinden sözleşme damga vergisi alındığını belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmiştir.

Başsavcılık karşılama yazısında; “21’inci maddeye ilişkin olarak; “…………Temini İşi’nde sipariş bedeli üzerinden Damga Vergisi hesaplanmasının mevzuatına uygun olduğu ifade edilerek verilen tazmin hükmünün kaldırılması talep edilmektedir.

Ortaya konulanlar karar gerekçelerini karşılamamaktadır. Bu itibarla, Daire tarafından verilen hükmün tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.” denilmiştir.

………… Temini İşi’ne ait sözleşmenin “Sözleşme türü ve bedeli” başlıklı 6’ncı maddesinde;

“6.1.Bu sözleşme birim fiyat sözleşme olup, İdarece hazırlanmış cetvelde yer alan ‘ve ayrı ayrı sözleşme konusu olacağı belirtilen’ her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için Yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan tutarların toplamı olan ………… Euro (…………) bedel üzerinden akdedilmiştir.

Alınan malların ve yapılan işlerin bedellerinin ödenmesinde, birim fiyat teklif cetvelinde Yüklenicinin teklif ettiği ve sözleşme bedelinin tespitinde kullanılan birim fiyatlar esas alınır.”

“Sözleşme bedeline dahil giderler” başlıklı 7’nci maddesinde;

“7.1. Sözleşme bedeline dahil olan vergi, resim, harçlar

Taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin vergi, resim, harç ve benzeri giderler sözleşme bedeline dahildir.

İlgili mevzuatı uyarınca hesaplanacak Katma Değer Vergisi sözleşme bedeline dahil olmayıp İdare tarafından yükleniciye ödenecektir. Karar ve sözleşme pul bedelleri siparişe göre yükleniciden alınacaktır.” hükümleri bulunmaktadır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı, bu Kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği;

3’üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği, hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, bir kağıdın damga vergisine tabi tutulabilmesi için kağıdın herhangi bir hususu ispat veya belli edecek nitelik kazanmış, yani hukuken tekemmül etmiş olması gerekmektedir. İmzalanmak suretiyle hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kağıdın ilgili hükmünden istifade edilmemiş olması veya kısmen istifade edilmiş olması, o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmaz. Yine 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nda, herhangi bir hususu ispat ve hukuken tekemmül edecek biçimde düzenlenen kağıtların, daha sonra hükümlerinden tamamen veya kısmen yararlanamaması halinde bu kağıtlar için ödenmiş bulunan verginin iade edileceğine dair bir hüküm de mevcut değildir.

Öte yandan 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun “Vergileme Ölçüleri” başlıklı 10’uncu maddesinde aynen;

“Damga Vergisi nispi veya maktu olarak alınır.

Nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli para, maktu vergide kağıtların mahiyetleri esastır.

Belli para terimi, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade eder.” denilmekte olup; bu hüküm karşısında sözleşmenin 7’nci maddesinde “Karar ve sözleşme pul bedelleri siparişe göre yükleniciden alınacaktır.” hükmü geçerliliğini kaybetmektedir. Bu nedenle, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme bedeli yerine, sipariş bedelleri üzerinden damga vergisi alınması mevzuata uygun değildir.

Bu itibarla, dilekçedeki iddiaların reddi ile 162 sayılı İlam’ın 21’inci maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,