Kamu İdaresi Türü : Belediyeler ve Bağlı İdareler
Yılı : 2012
Dairesi : 6
Dosya No : 39444
Tutanak No : 41208
Tutanak Tarihi : 15.12.2015
Kararın Konusu : Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
Sözleşmeli Personele Yemek Yardımı Yapılması Hakkında.
145 sayılı ilamın 4 üncü maddesiyle; …….. Belediyesi’nde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinin (b) fıkrasına göre sözleşmeli olarak çalışan personele yemek yardımı yapılması sonucu ………. TL. kamu zararına neden olunduğu gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiştir.
Sorumlu dilekçesinde:
11 Ocak 2011 tarihli ve 27812 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Maliye Bakanlığının 2 sıra nolu 2011 yılı MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE UYGULAMA TEBLİĞİ'nin (EK-1) 1. Maddesi 2. fıkrasında, 15.01.2011 tarihinden 14.01.2012 tarihine kadar öğlen yemeği servisinden faydalanan memurlar gibi sözleşmeli personellerinde faydalanacağı.
2. maddede; Bu uygulamaya 15.01.2011 tarihinde başlanacağı.
3. Maddede; Kurum ve kuruluşlar hizmetlerinin özelliği, yemek maliyetleri ve yemek servisini daha iyi şartlarda sunulması gibi hususların dikkate alınarak belirtilen miktarların üzerinde yemek bedeli tespit edebilecekleri,
4. Maddede; Bu tebliğe, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler vs. ile diğer kamu idarelerinin uymaları gerektiği tebliğ olunur.
Hükümleri ve gerekse;
Yine 13 Ocak 2012 tarihli ve 28172 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Maliye Bakanlığının 2. sıra nolu 2012 yılı MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE UYGULAMA TEBLİĞİ'nin (EK-2) 1.Maddesi 2. fıkrasında 15.01.2012 tarihinden 14.01.2013 tarihine kadar öğlen yemeği servisinden faydalanan memurlar gibi sözleşmeli personellerinde faydalanacağı.
2.maddesinde bu uygulamaya 15.01.2012 tarihinde başlanacağı,
3.maddesinde Kurum ve kuruluşlar hizmetin özelliği, yemek maliyetleri ve yemek servisinin daha iyi şartlarda sunulması gibi hususların dikkate alınarak belirtilen miktarların üzerinde yemek bedeli tespit edebilecekleri.
4.maddesinde bu tebliğe, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler vs. ile diğer kamu idarelerinin uymaları gerektiği tebliğ olunur. Amir hükümleri doğrultusunda kamuda devamlılık esası gereği mevzuata uygun yasal işlem tesis edilmiştir.
…….. Belediyesi olarak,657 Sayılı Devlet Memurları yasasının 4/b mad. gereğince ödenen EK ÖDEMEDEN SİGORTA PRİMİ KESİNTİSİ YAPILMAMASI sonucu oluşan kamu zararına neden olmaktan her ne kadar, ………………. hakkında kamu zararına sebebiyet verildiği kararı verilmiş ise de itirazlarımız üzerine,
02 Kasım 2011 tarihli ve 666 sayılı Kamu görevlilerinin Mali haklarının düzenlenmesi amacıyla bazı kanun ve KHK'lerde değişiklik yapılmasına dair K.H.K'de;
Madde 1: 27.06.1989 tarihli ve 375 sayılı K.H.K' ya aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
EK MADDE 9:Sözleşmeli personele yapılacak Ek ödeme oranını sözleşme ücreti ile ilişkilendirilmeksizin belirlemeye Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu ödeme tutarı, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve sigorta prim kesintisine tabi tutulmaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamaya yönlendirmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. 10.01.2012 tarihli ve 28169 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2012/2665 sayılı BKK eki sözleşmeli personele ek ödeme yapılmasına dair kararın;
Madde 1:
(6) Ek ödemeye hak kazanılmasında ve ödemenin yapılmasında sözleşme ücretlerine ilişkin hükümler uygulanır ve bu ek ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve sigorta primi kesintisine tabi tutulmaz. Bu karar gereğince yapılacak ek ödeme, ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, iş sonu tazminatı, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun yapılan benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.
B-Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün Adalet Bakanlığı ve BİMER vasıtasıyla bildirmiş olduğu konu ile ilgili görüş yazısında; Buna göre anılan madde kapsamına giren Sözleşmeli Personele verilecek ek ödemeye ilişkin oranların tespiti belirli bazı kriterler çerçevesinde Bakanlar Kurulunun yetkisine bırakılmıştır. Ayrıca aynı KHK'nin 8. maddesinde ise 375 sayılı KHK'ye eklenen bu ek 9. maddenin 15.01.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği hükmüne bağlanmıştır. Dolayısıyla 375 sayılı KHK'nin Ek 9 maddesinde söz konusu ek ödemeden yararlanma ile verilecek ek ödemenin oranı/tutarı ve bu ek ödemeden hangi kesintilerin yapılabileceği düzenlenmiş. Yapılacak kesintilere ilişkin hem vergi mevzuatı hem de sosyal güvenlik mevzuatı açısından geçerli olan genel hükümlerden farklı şekilde işlem yapılması açıkça hükme bağlanmıştır. Ayrıca yapılan bu düzenlemenin 5510 sayılı kanundan sonra yürürlüğe girdiği ve normlar hiyerarşisi yönünden 5510 sayılı kanunun daha üst bir hukuk normu durumunda olmadığı ve sonradan yapılan kanun düzenlemelerinin önceki kanunlardan farklı ya da önceki kanunlara aykırı hükmü içermeyeceği yönünde geçerli bir hukuki dayanakta bulunmadığı dikkate alındığında; 375 sayılı KHK'nin ek 9. maddesinde 5510 sayılı kanunun 80.maddesine göre farklı işlem yapılması gerektirecek şekilde bir düzenleme yapılmasını engelleyecek yada 375 sayılı KHK'nin ek 9. maddesinin yürürlüğünü ve kapsamını hükümsüz hale getirecek bir hukuki zorunluluk bulunmamaktadır. Bu itibarla 15.01.2012 tarihinden itibaren 657 sayılı DMK'nın 4/b fıkrası çerçevesinde istihdam edilen sözleşmeli personele verilecek ek ödemenin sigorta primine esas kanunca dâhil edilmemesinin ve söz konusu ödemeden sigorta primi kesintisi yapılmamasının gerektiği mütalaa edilmektedir." Denildiğini,
C-Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığının Cumhuriyet Başsavcılığına ve Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına yazmış olduğu 27.09.2012 tarihli ve 2908 sayılı görüş yazısında; Bu kapsamda yukarıda yer alan mevzuat hükümleri uyarınca; Öncelikle normlar hiyerarşisinde aynı zamanda aynı olayı düzenleyen eşit hukuki statüdeki iki norm birbiriyle çeliştiği takdirde, genel hüküm ve özel hüküm ilişkisi veya önceki düzenleme ve sonraki düzenleme ilişkisine bakılmak suretiyle söz konusu olaya uygulanacak hukuk normunun tespit edilmesi gerekmektedir. 666 sayılı KHK'nin 1. maddesi 1. bendi ile 375 sayılı KHK'ye ek 9. madde olarak eklenen bent ile çeşitli statülerde istihdam edilen sözleşmeli personele verilecek ek ödemenin damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve sigorta prim kesintisine tabi tutulamayacağının açık olarak yazıldığı, 5510 sayılı kanunda yer alan prim kesintisine ilişkin düzenlemelerin ise sözleşmeli personel de dâhil olmak üzere tüm kamu görevlilerine ilişkin genel nitelikte düzenlemeler mahiyetinde olduğu ayrıca 666 sayılı KHK'nın 5510 sayılı kanundan tarih itibariyle de daha sonra olduğu hususu da dikkate alındığında sonradan çıkan özel nitelikte bir düzenleme olan 666 sayılı KHK'nın önceden çıkan ve genel nitelikte olan 5510 sayılı kanuna göre ek ödeme hususunda uygulama önceliğinin bulunduğu, bu anlamda 666 sayılı KHK ile bu KHK'nın verdiği yetki çerçevesinde çıkarılan BKK'ın uyarınca sözleşmeli personele yapılan ek ödemeden prim kesintisinin yapılamayacağı düşünülmektedir. Kaldı ki 666 sayılı KHK'da ver alan " bu maddenin uygulamasına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir." düzenlemesi de dikkate alındığında bu hususta Maliye Bakanlığı görüşüne itibar edilmesi gerektiği düşünüldüğünü,
D-Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bir kararında; " 6570 sayılı yasa taşınmaz kiraları bakımından "'Genel Kanun" niteliğindedir. 2886 sayılı yasayla belli kurum ve kuruluşların taşınmazlarına yönelik düzenleme getirmesi açısından özel kanun özelliği taşır. Genel, özel kanun karşılamasında ÖZEL KANUNA ÖNCELİK VERİLECEĞİ BİLİNEN BİR KURALDIR. 6570 sayılı yasa 1955, 2886 sayılı yasa 1984 tarihlidir." Hüküm bulunduğunu,
2011 yılında Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 666 sayılı KHK ile yapılan düzenlemede: Sözleşmeli personele verilecek ek ödemenin damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve sigorta prim kesintisine tabi tutulacağı açıkça belirtildiğini,
Uygulamada çelişkili olan durumda geçerli olan hükümler ve Adalet Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının görüşleri birlikte değerlendirildiğinde;
5510 sayılı kanunun genel nitelikte olduğu ve 666 sayılı KHK'nin ise özel olarak düzenlendiğinden; Normlar hiyerarşisi açısından özel kanunun genel kanundan öncelikli olduğu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının dikkate alınması gerektiği, yeni tarihli özel kanun ile eski tarihli genel kanun arasında çelişkili olduğunda yeni tarihli özel düzenlemeye öncelik verileceği sonucuna varıldığını,
Açıklanan nedenlerle; 5510 sayılı kanunun 666 sayılı KHK'dan önce yayınlanmış olması nedeniyle uygulama önceliğinin 666 sayılı KHK hükmü olduğu değerlendirilerek Bakanlık bünyesinde 4/b statüsünde çalışan tüm sözleşmeli personelin ek ödemesinden sigorta primi yapılmaması gerektiği bildirildiğini,
" Bu kapsamda yukarıda yer alan mevzuat hükümleri uyarınca; Öncelikle normlar hiyerarşisinde aynı zamanda aynı olayı düzenleyen eşit hukuki statüdeki iki norm birbiriyle çeliştiği takdirde, genel hüküm ve özel hüküm ilişkisi veya önceki düzenleme ve sonraki düzenleme ilişkisine bakılmak suretiyle söz konusu olaya uygulanacak hukuk normunun tespit edilmesi gerekmektedir. 666 sayılı KHK'nın 1. maddesi 1. bendi ile 375 sayılı KHK'ye ek 9. madde olarak eklenen bent ile çeşitli statülerde istihdam edilen sözleşmeli personele verilecek ek ödemenin damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve sigorta prim kesintisine tabi tutulamayacağının açık olarak yazıldığı, 5510 sayılı kanunda yer alan prim kesintisine ilişkin düzenlemelerin ise sözleşmeli personel de dâhil olmak üzere tüm kamu görevlilerine ilişkin genel nitelikte düzenlemeler mahiyetinde olduğu, ayrıca 666 sayılı KHK'nın 5510 sayılı kanundan tarih itibariyle de daha sonra olduğu hususu da dikkate alındığında sonradan çıkan özel nitelikte bir düzenleme olan 666 sayılı KHK'nın önceden çıkan ve genel nitelikte olan 5510 sayılı kanuna göre ek ödeme hususunda uygulama önceliğinin bulunduğu, bu anlamda 666 sayılı KHK ile bu KHK'nın verdiği yetki çerçevesinde çıkarılan BKK. uyarınca sözleşmeli personele yapılan ek ödemeden prim kesintisinin yapılamayacağı düşünülmektedir. Kaldı ki 666 sayılı KHK'da yer alan " bu maddenin uygulamasına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir." düzenlemesi de dikkate alındığında bu hususta Maliye Bakanlığı görüşüne itibar edilmesi gerektiği düşünüldüğünü,
Sayıştay 6.dairesince Ek ödemenin damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve sigorta prim kesintisine tabi tutulamayacağı 666 sayılı KHK nin 1.maddesinde açıkça hüküm altına alınmış olması nedeni ile ve savunmaların tamamı değerlendirilerek prim kesintisi yapılamayacağına karar verilmiş iken, aynı kapsamda değerlendirilmesi gereken yemek yardımı konusunda çelişki oluşturacak bu kararın verilmiş olması usul ve yasaya kanun hükümlerine uygun düşmediğinden BOZULMASINI talep etmektedir.
Sayıştay Başsavcılığının karşılamasında:
“Daire kararında,657 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (b) fıkrasına göre sözleşmeli olarak belediyede çalışan personele yemek yardımı yapılması sonucu kamu zararına neden olunulduğundan tazmin hükmedildiği görülmektedir.
Sorumlular: 657/4-b’ye göre sözleşmeli olarak görev yapan personelin, 2011 yılında yayınlanan Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliği uyarınca 15.01.2011 - 14.01.2012 tarihleri arasında; 2012 yılında yayınlanan Uygulama Tebliğine göre de 15.01.2012 -14.01.2013 tarihleri arasında, öğle yemeği servisinden memurlar gibi faydalanabileceğinin açıklığa kavuştuğunu, kamuda devamlılık esası gereği bu hususa uygun işlem tesis edildiğini, Maliye Bakanlığı'nın görüşüne dayanarak yapılan savunma sonucu 657/4-b fıkrası çerçevesinde istihdam edilen sözleşmeli personele verilecek ek ödemeden sigorta pirimi kesintisinin yapılmamasına, aynı İlam'ın 3. maddesi ile beraat hükmü verildiğini ifade ederek 666 sayılı KHK ve 5510 sayılı Kanun'un konuya ilişkin hükümleri değerlendirme konusu edilip İlam'ın 3 ve 4. maddelerindeki çelişkinin giderilerek, tazmin hükmünün kaldırılması istenilmektedir.
Sorumluların talebi yerinde görülmüştür. Çünkü; her ne kadar, gerek Devlet Memurları Yiyecek Yardım Yönetmeliği gerekse Yılı Uygulama Tebliğinde sözleşmeli personele yemek yardımı yapılacağına ilişkin herhangi bir düzenleme olmayışı ile bu yardıma 2012 yılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararında 01.07.2012 tarihinde başlanacağı düzenlenmesi gerekçesine dayalı olarak Daire kararı kurulmuşsa da; kamu yönetiminde son dönemlerde görülen gelişmeler, bu personelin "devlet memuru'" olarak görülmesi yönünde olduğu anlayışını güçlendirdiğinden, sorumlular uhdesindeki tazmin hükmünün kaldırılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Arz olunur.” Denilmiştir.
Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü:
5393 sayılı Belediye Kanununun “Norm Kadro ve Personel İstihdamı” başlıklı 49. maddesinde;
“Norm kadro ilke ve standartları İçişleri Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı tarafından müştereken belirlenir. Belediyenin ve bağlı kuruluşlarının norm kadroları, bu ilke ve standartlar çerçevesinde belediye meclisi kararıyla belirlenir.
Belediye personeli, belediye başkanı tarafından atanır. Birim müdürlüğü ve üstü yönetici kadrolarına yapılan atamalar ilk toplantıda belediye meclisinin bilgisine sunulur.
Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, plânlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azami tutarı yukarıda belirtilen usûle göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre çalıştırılacak personel için İçişleri Bakanlığı unvanlar itibarıyla sınırlama getirebilir.
Avukat, mimar, mühendis (inşaat mühendisi ve harita mühendisi olmak kaydıyla) ve veteriner kadrosu bulunmayan veya işlerin azlığı nedeniyle bu unvanlarda kadrolu personel istihdamına ihtiyaç duyulmayan belediyelerde, bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla, haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmi zamanlı olarak sözleşme ile personel çalıştırılabilir. Kısmi zamanlı olarak çalıştırılacak personel sayısı yukarıda belirtilen her unvan için birden fazla olamaz ve bunlarla yapılacak sözleşme süresi takvim yılını aşamaz. Bunlara ödenecek net ücret, aynı unvanlı kadroların birinci derecesinin birinci kademesi için yapılması gereken bütün ödemeler toplamının net tutarının yarısını geçmemek ve çalıştırılacak süre ile orantılı olmak üzere belediye meclisi kararı ile tespit edilir. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli personel olarak çalıştırılanlar için iş sonu tazminatı ödenmez ve işsizlik sigortası primi yatırılmaz. Bunlardan yaptıkları başka işler sebebiyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tâbi olanlar için sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primi yatırılmaz ve aynı kişi birden fazla belediye veya bağlı kuruluşta çalıştırılamaz.
Üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak personele her ne ad altında olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılmaz ve ücret mahiyetinde aynî ya da nakdî menfaat temin edilmez. Bu personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır. Bu personele ait sözleşme örnekleri sözleşmenin imzalanmasını izleyen 30 gün içinde İçişleri Bakanlığına ve Maliye Bakanlığına gönderilir
.…” hükmüne yer verilmiştir.
19.11.1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin yemek servisi giderleri başlıklı 4. maddesinin üçüncü fıkrasında da;
“Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır. 2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun'a göre tayın bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu Yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemek yemeleri halinde, yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.” denilmiştir.
Diğer taraftan Maliye Bakanlığınca 13.01.2012 tarih ve 28172 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2 sıra nolu 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliğinde yemek servisinden faydalanacak olanlardan en az alınacak günlük yemek bedeli belirlenmiş, söz konusu tebliğde;
“1- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 212 nci maddesine dayanılarak hazırlanan ve 19/11/1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde, yemek bedelinin bütçeden karşılanmayan kısmının yemek yiyenlerden alınacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Bu çerçevede, öğle yemeği servisinden faydalanan memurlardan 15/1/2011-14/1/2012 tarihleri arasında alınacak yemek bedelleri 11/1/2011 tarihli ve 27812 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan (2) Sıra No'lu 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliğiyle belirlenmişti. Bu bedellerin yerine 2012 yılında öğle yemeği servisinden faydalanacak olanlardan en az aşağıda belirlenen tutarlar üzerinden günlük yemek bedeli alınması uygun görülmüştür.
Memurlardan; 15/1/2012 tarihinden 14/1/2013 tarihine kadar
1 Ek göstergesiz görevlerde bulunanlardan 0,90 TL
2 1100'e kadar (1100 dahil ) ek göstergeli görevlerde bulunanlardan 1, 50 TL
3 2200'e kadar (2200 dahil ) ek göstergeli görevlerde bulunanlardan 1, 82 TL
4 3600'e kadar (3600 dahil ) ek göstergeli görevlerde bulunanlardan 2, 34 TL
5 4800'e kadar (4800 dahil ) ek göstergeli görevlerde bulunanlardan 3, 07 TL
6 4800'den daha yüksek ek göstergeli görevlerde bulunanlardan 3, 40 TL
Sözleşmeli personelden; 15/1/2012 tarihinden 14/1/2013 tarihine kadar
1 Aylık brüt sözleşme ücretleri 1.735 TL kadar (1.735 TL dahil ) olanlardan 1, 07 TL
2 Aylık brüt sözleşme ücretleri 3.025 TL kadar (3.025 TL dahil ) olanlardan 1, 82 TL
Aylık brüt sözleşme ücretleri 4.230 TL kadar (4.230 TL dahil ) olanlardan 3, 24 TL
4 Aylık brüt sözleşme ücretleri 4.230 TL üzerinde olanlardan 4, 08 TL
2- Bu uygulamaya 15/1/2012 tarihinde başlanacaktır.
3- Kuruluşlar hizmetlerinin özelliği, yemek maliyetleri ve yemek servisinin farklı mahallerde daha iyi şartlarda sunulması gibi hususları dikkate alarak belirtilen miktarların üzerinde yemek bedeli tespit edebileceklerdir.
4- Bu Tebliğe, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri, döner sermayeli kuruluşlar ve fonlar ile diğer kamu idareleri uyacaklardır.” denilerek memurlar ile birlikte sözleşmeli personelden alınacak günlük yemek bedelleri de tespit edilmiştir.
Dolayısıyla bu tebliğde sözleşmeli personelden de yemek yardımı kesilmesi yönünde hükmün mevcut olduğu görülmektedir.
Bu itibarla uygulamada tebliğe uygun hareket edilmiş olduğu anlaşılmakla birlikte, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesinin 7’nci fıkrası uyarınca, yukarıda belirtilen hususların tekrar değerlendirilmesini teminen 145 sayılı ilamın 4’üncü maddesiyle verilen tazmin hükmünün BOZULARAK DAİRESİNE TEVDİİNE,
(…. Daire Başkanı ……….. ile Üyeler …………….; Rapor dosyası ve eki belgelerde sorumlu 13.01.2012 tarihinde yayımlanan Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliğdeki yemek yiyenlerden yapılacak kesinti tutarlarını gösterirken “Sözleşmeli Personel” kısmının da bulunmasını gerekçe olarak göstermiştir. Bu tebliğde sözleşmeli personele yemek yardımından faydalanabileceğine ilişkin bir hüküm mevcut değildir. Tersten bir mantıkla kesilmesi gerekiyorsa o halde ödenen bir tutardan kesinti olabilir dolayısıyla sözleşmeli personelinde yemek yardımından yararlanması gerekeceği sonucu çıkartılabileceği varsayılsa bile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 212’nci maddesine dayanılarak hazırlanan ve 19/11/1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmelik, idare ve sözleşmeli personeller arasında yapılan sözleşmeler ve hakem kurulu kararı birlikte değerlendirildiğinde normlar hiyerarşisinde sözleşmeli personelin 01.07.2012 tarihinden önce yemek yardımından yararlanamayacağı sonucu çıkacaktır. Şöyle ki:
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49’uncu maddesinin beşinci fıkrasında yemek yardımı konusunda düzenleme yapılmaksızın “Üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak personele her ne ad altında olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılmaz ve ücret mahiyetinde aynî ya da nakdî menfaat temin edilmez. Bu personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4’üncü maddesinin (b) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır. Bu personele ait sözleşme örnekleri sözleşmenin imzalanmasını izleyen 30 gün içinde İçişleri Bakanlığına gönderilir.” hükmüne yer verilmiştir.
…….. Belediyesi ile sözleşmeli personel arasında 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49’uncu maddesi gereğince imzalanan tam zamanlı hizmet sözleşmesinin 5’inci maddesinin (e) fıkrasında da sözleşmeli personele meclisçe belirlenen sözleşme ücreti dışında herhangi bir ad altında ayni veya nakdi ödeme yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 212’nci maddesine dayanılarak hazırlanan ve 19/11/1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde;
“Bu Yönetmelik, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlar hakkında uygulanır.
2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanuna göre tayın bedeli verilen personel bu yardımdan faydalanamaz. Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü özel harekat birimi personeli ile çevik kuvvet birimlerinde çalışan personel ve bunlarla birlikte görev ve harekata katılan diğer personele yiyecek yardımı yapılır.” denilmektedir.
Aynı Yönetmeliğin “Yemek Servisi Giderleri” başlıklı 4’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında da;
“Yemek bedelinin bütçeden karşılanamayan kısmı yemek yiyenlerden alınır. 2155 sayılı Bazı Kamu Personeline Tayın Bedeli Verilmesi Hakkında Kanun'a göre tayın bedeli verilen personel ile sözleşmeli olarak çalıştırılanların, bu Yönetmeliğe göre yiyecek yardımı yapılan yemek servislerinde yemek yemeleri halinde, yemek bedelinin tamamı kendilerinden alınır.” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Sorumlular her ne kadar dilekçesinde 2012 Yılı merkezi yönetim Bütçe Uygulama Tebliğinde sözleşmeli personellere yemek bedeli verilebileceğine ilişkin düzenlemenin bulunduğunu, 2012 yılında Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının 8’inci maddesine istinaden yemek yardımının ödenebileceğini belirtmişlerse de; adı geçen tebliğde sözleşmeli personele yemek yardımı yapılabileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığından ve 29.05.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararının 8’nci maddesi ile sözleşmeli personele 01.07.2012 tarihi itibariyle Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğine göre yiyecek yardımı yapılabileceği hüküm altına alındığından bu tarihten önce sözleşmeli personele yiyecek yardımı yapılamayacaktır.
…….. Belediyesi bünyesinde 657 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin (b) fıkrası ve 5393 sayılı Kanun’un 49’uncu maddesi çerçevesinde sözleşmeli personel olarak istihdam edilen personele kurum bütçesinden yemek yardımı adı altında katkı sağlanamayacağı anlaşılmıştır.
Bu itibarla; 6.Daire tarafından 145 sayılı ilamın 4 üncü maddesiyle verilen tazmin hükmünün TASDİKİ gerekir yönündeki ayrışık görüşlerine karşı) oyçokluğuyla,