44 adet sahte fatura karşılığında ödeme yapılması.

dem

mu İdaresi Türü

Belediyeler ve Bağlı İdareler

 

Yılı

2008

 

Dairesi

5

 

Dosya No

38082

 

Tutanak No

41411

 

Tutanak Tarihi

02.02.2016

 

Kararın Konusu

İhale Mevzuatı ile İlgili Kararlar

 

 

 

 


 



 

Mal alımı.

5- 1589 sayılı ilamın 5 inci maddesiyle; …. Vergi Dairesi …. numaralı “… Kimya, Bilgisayar Org. San. Ve Tic. Ltd. Şti.” ile …. Vergi Dairesi ... numaralı “… Makine Kırt. Reklam Prom. Ltd. Şti.” nden yıl içinde muhtelif zamanlarda yapılan kırtasiye alımlarında … TL. kamu zararına neden olunduğu gerekçesiyle tazmin hükmü verilmiştir.

Sorumlu dilekçesinde:

Sözü edilen "… Kimya Bilgisayar Org. San. ve Tic. Ltd. Şti". ile "… Makine Kırt. Reklam Prom. Ltd. Şti." den …. yılı içerisinde yapılan kırtasiye alımlarının tamamı gerçek alımlardır. Keza, kararda 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 22. Maddesinin (d) bendi uyarınca gerçekleşen söz konusu işlerde; muayene kabul komisyonlarının oluşturulduğu, malların tam ve eksiksiz teslim alındığına ilişkin tutanaklar düzenlendiğinin tespit edildiği belirtildiğini,

Ancak, kararda mevzuata uygun olarak yapılan işlemler, mallar teslim alınırken düzenlenen tüm bu belgeler dahi bir eksiklik, olumsuzluk gibi gösterilmektedir. Vergi Tekniği raporlarında yer alan, malların satın alındığı söz konusu şirketlerin herhangi bir ticari faaliyetlerinin bulunmadığı, sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulduklarına dair tespitler kararın gerekçesi olarak gösterilerek, bu şirketlerin … İlk Kademe Belediyesi'ne mal teslim etmelerinin söz konusu olamayacağı yargısına varıldığını,

Oysa, müvekkil tarafından bu şirketlerin hangi amaçla kurulduklarının bilinmesi mümkün değildir. Kırtasiye malzemesi alımları yapılmadan önce, bu iki şirketin Ticaret Sicil kayıtları istenmiş, Vergi Dairesi'ne ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na sunmuş oldukları tahakkuk fişleri de Belediyeye belge olarak sunulmuştur. (Ek-4; Her iki şirket tarafından Belediyeye sunulan belgeler) Belediye çalışanları tarafından tüm araştırmalar yapıldıktan sonra, alımlar gerçekleştirilmiş ve ödemeler yapılmıştır. Kırtasiye malzemeleri Belediye'ye eksiksiz bir şekilde teslim edilmişken, bu şirketler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarında kuruluş amaçları ile ilgili olarak yapılan olumsuz tespitler, somut olay açısından önem arz etmemektedir. Belediye açısından önemli olan, malların usulüne uygun bir şekilde tesliminin gerçekleşmesidir. Müvekkil, tüm bu vergi tekniği raporlarından da, ilk olarak Sayıştay Başkanlığı'nca kendisinden savunma istenilmesi ürerine haberdar olduğunu,

Ayrıca, Şirket adına yetki belgesi ile hareket eden … Belediyeyi teftiş eden kontrolörlere vermiş olduğu ifadesinde; malların kendisi tarafından teslim edildiğini çok açık bir şekilde dile getirdiğini,

Bu nedenle, gerçek bir mal alımına dayalı olarak ödeme yapılmış olup, alınan tüm malzemeler ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılmıştır. Malzemelerin alındığı şirketlerin kuruluş amaçlarından, haklarında düzenlenen vergi tekniği raporlarından müvekkilin hiçbir şekilde haberi olmamıştır. Keza, bu şirketler tarafından, tutanaklar ile de tespit edildiği gibi malzemeler Belediyeye teslim edilmiştir ve kesinlikle bir kamu zararının oluşumuna sebebiyet verilmediğini,

Sonuç olarak; … İlk Kademe Belediyesi tarafından yapılan tüm harcamalar mevzuata uygun olup, hiçbir şekilde kamu zararına sebebiyet verilmemiştir. Yapılan her işlemde kamu yararı ve menfaati düşünülmüş, hiç kimseye haksız bir menfaat sağlanmamıştır. Sayın Başkanlığınızca tüm bu hususların dikkate alınarak, yapılan inceleme sonucunda müvekkil hakkında verilen bu kararın bozulmasını talep etmek zorunluluğu doğduğunu belirterek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.

Sayıştay Başsavcılığının karşılamasında:

“Sorumlu vekili, vergi inceleme elemanlarınca düzenlenen vergi tekniği raporu ile paravan şirket olarak kuruldukları belirlenen iki firmadan naylon fatura karşılığında, taşınır işlem fişleri de olmayan hayali alım yapıldığı gerekçesiyle verilen tazmin hükmünün, alımın yapıldığını (söz konusu firmaların vergi ve sigorta kayıtlarını da ibraz etmek suretiyle) ileri sürerek kaldırılmasını istemiştir. Söz konusu belgeler, yapıldığı ileri sürülen alımı ve bunların belediyeye teslimini kanıtlamadığından talebin reddedilmesi, Uygun mütalaa olunmaktadır.” Denilmiştir.

Gereği görüşüldü:

Süreci kısaca özetlemek gerekirse hazırlanan vergi tekniği raporu neticesinde bazı firmaların sahte fatura düzenlemek için kurulduğu tespit edilmiş bu tespite istinaden denetçi tarafından konuya ilişkin suç duyurusu müzekkeresinde bulunulmuş fakat dairece konunun raporda sorumluların savunmasının alınıp müzekkeredeki eksikliklerinin tamamlanarak hesabın yargılama sırasında görüşülmesine karar verilmiş, rapor aşamasında denetçi savunmaları da alarak tekrar suç duyurusunda bulunulmuş dairece suç duyurusunda bulunulmasına gerek olmadığı fakat ilgili Şirketlerin mal alım satımı yapacak ticari faaliyetlerinin bulunmayıp sadece sahte fatura basılması için kurulan şirketler olduğunun Maliye Bakanlığı vergi denetim ekipleri tarafından hazırlanan raporlarda sabit olması nedeniyle 14.07.2011 tarihinde tazmin hükmü verilmiştir. Daha sonra 02.01.2012 tarihinde konuya ilişkin tüm belgeler Başkanlığımızdan …. Cumhuriyet Başsavcılığınca istenmiş ve konu …. Ceza Mahkemesi Başkanlığına intikal etmiştir. Başkanlığımızca da son 29.12.2015 tarihinde mahkemeden sonuç hakkında bilgi istemiş henüz bir cevap gelmemiştir. Dolayısıyla ödeme emri ve eki belgeler, muhasebe işlem fişlerinin mahkemede olduğu anlaşılmıştır. 

1598 sayılı İlamın 5. Maddesine ilişkin İlişikli ödeme emirleri ve ekli belgeler 02.01.2012 tarihinde …. Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş ve belgelerin …. Ceza Mahkemesi Başkanlığında olduğu anlaşılmıştır. 

Dolayısıyla ortada bekletici bir sorun mevcuttur. Mahkeme aşaması devam etmekte olup belgeler başka bir yargı merciindedir. Belgelerin Sayıştay’a intikaline değin konunun bekletilmesi gerekmektedir.

Ayrıca vergi denetim raporlarıyla konu çok açık bir şekilde ortaya konulmuştur. Vergi denetmenleri kayıtları ve firmaları incelemiş ve olaydan 5-6 ay sonra söz konusu firmaların olmadığını tespit etmişlerdir. Firmaların sahte fatura basan firmalar olduğu ve mal üretimi ve satışı yapma imkânlarının olmadığı belirlenmiştir. Muhasebe yetkilisinin de bu olayı bilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. 

5018 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde:

“Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır. 

Yine aynı Kanunun 11 nci maddesinde de:

“Üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanunda belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar. “ denilmiştir.

Belediye Başkanı kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından sorumludur. 44 tane sahte faturanın belediye başkanı tarafından bilinmemesi hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Dolayısıyla belediye başkanının tek başına sorumlu olması gerektiği anlaşılmıştır.

Bu itibarla; Gerek belgelerin mahkemede olması gerekse sorumluluk yönünden konunun incelenmesi için 5.Daire tarafından 1589 sayılı ilamın 5 inci maddesine ilişkin verilen kararın bozularak DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, oyçokluğuyla,

(……… 38370 numaralı dosyaya ilişkin olarak … adına Av.… dilekçesinde bu konuya ilişkin sorumluluk itirazında bulunmuştur.

İlamın sorumluluk kısmından şahsın harcama yetkilisi olarak sorumlu olduğu anlaşılmıştır.

5018 sayılı Kanunun 31 ve 32 nci maddesinde Harcama yetkisinin yetki, görev ve sorumlulukları açıkça ortaya konulmuştur. 

“Madde 31- (Değişik: 22/12/2005-5436/1 md.) 

Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir.

Ancak, teşkilât yapısı ve personel durumu gibi nedenlerle harcama yetkililerinin belirlenmesinde güçlük bulunan idareler ile bütçelerinde harcama birimleri sınıflandırılmayan idarelerde harcama yetkisi, üst yönetici veya üst yöneticinin belirleyeceği kişiler tarafından; mahallî idarelerde İçişleri Bakanlığının, diğer idarelerde ise Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine yürütülebilir.

Kanunların verdiği yetkiye istinaden yönetim kurulu, icra komitesi, komisyon ve benzeri kurul veya komite kararıyla yapılan harcamalarda, harcama yetkisinden doğan sorumluluk kurul, komite veya komisyona ait olur.

Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde; idareler, merkez ve merkez dışı birimler ve görev unvanları itibarıyla harcama yetkililerinin belirlenmesine, harcama yetkisinin bir üst yönetim kademesinde birleştirilmesine ve devredilmesine ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Harcama yetkisinin devredilmesi, yetkiyi devredenin idarî sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. 

Harcama yetkilileri bütçede öngörülen ödenekleri kadar, ödenek gönderme belgesiyle kendisine ödenek verilen harcama yetkilileri ise tahsis edilen ödenek tutarında harcama yapabilir. 

Madde 32- Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır. 

Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.” denilmiştir.

14.06.2007 tarih ve 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurulu Kararında harcama yetkilisinin sorumluluğuna ilişkin aynen:

“5018 sayılı Kanunda harcama yetkilisi ifadesiyle bir program sorumlusuna ve statü hukukunda tanımlanan daire/birim amirine işaret edilmektedir. Bu konumda olan yöneticilerin, 657 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinde belirtildiği gibi, amiri oldukları kuruluş ve hizmet biriminde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurları takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumlu tutulacakları da tabiidir.

Bu hükümler karşısında, bütçeden yapılacak harcamalar konusunda 5018 sayılı Kanunda öngörülen harcama sürecinde tek ve tam yetkili olan, giderin yapılmasına karar vermekten ödeme aşamasına kadar tüm işlemleri emir ve talimatı çerçevesinde yürüten ve maiyetindekileri ve onların eylem ve işlemlerini gözetmek ve denetlemekle yükümlü olan harcama yetkilisinin, Sayıştay’a karşı hesap verme konusunda tam ve doğrudan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, harcama yetkililerinin, harcama talimatlarının ve buna konu olan harcamaların bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygunluğundan sorumlu olduklarına oybirliğiyle,“ denilerek sorumlu olarak harcama yetkilisi belirlenmiştir.

Bu hükümler muvacehesinde ödeme emrini harcama yetkilisi olarak imza atanlar 5018 sayılı Kanuna göre imza altına aldığı ödemelerin mevzuata uygunluğundan ve tüm işlemlerden sorumluluğu esastır.

37751 numaralı dosyaya ilişkin olarak da … adına Avukatlarının dilekçesinde sözleşmeli işçi statüsünde çalıştığı ve üstünden gelen belgeleri imzalama zorunda olduğunu beyan ederek sorumluluk konusunda itirazda bulunmuştur.

Şahıs ilamda muayene kabul komisyonu üyesi olarak sorumlu tutulmuştur.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 33 ncü maddesinin birinci fıkrasında, 

“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanunun 33 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal ve hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürüteceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla, onay belgesi ve ekleri ile şartname ve sözleşme tasarılarını hazırlayanlar, mali karar ve işlemleri belgelendirenler, mal ve hizmeti teslim alanlar, ihale komisyonu ile muayene ve kabul komisyonlarında görev yapanlar da gerçekleştirme görevlisi olacaklardır. 

Maddenin dördüncü fıkrasında ise gerçekleştirme görevlilerinin bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumlu oldukları ifade edilmiştir. 

Öncelikle gerçekleştirme görevinin memur personel tarafından yürütülmesi gerekir. Ancak İşçi statüsünde olmak gerçekleştirme görevlisi olmaya ve 5018 sayılı Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumlu olmaya engel değildir.

Bu itibarla sorumluluk itirazlarının reddedilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

13.10.2009 tarihli ve …. sayılı Vergi Tekniği Raporu ile “… Makine Kırt. Reklam Prom. Ltd. Şti.” ile ilgili olarak herhangi bir ticari organizasyon vs. olmaksızın sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulduğunun ve “... Kimya, Bilgisayar Org. San. Ve Tic. Ltd. Şti.” hakkında düzenlenen 06.07.2009 tarihli ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu ile mükellefin ticari bir faaliyetinin olmadığı asıl amacının komisyon karşılığında sahte fatura basmak olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.

Bu tespitler ışığında; her hangi bir ticari faaliyeti olmayan söz konusu iki firmayla … Belediyesi arasında da ticari bir faaliyetin olamayacağı açıktır. Ancak; kırtasiye malzemesi alımı karşılığında söz konusu firmalara ait 44 adet fatura düzenlendiği ve bu faturalar karşılığında Belediye bütçesinden toplam … TL tutarında ödeme yapıldığı tespit edilmiş ve bu şekilde herhangi bir mal karşılığı olmaksızın düzenlenen sahte faturalarla kamu zararına neden olunmuştur.

4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinin d bendi uyarınca gerçekleşen söz konusu işlerde; muayene kabul komisyonları oluşturulmuş ve mallar teslim edilmediği halde tam ve eksiksiz teslim alındığına ilişkin tutanaklar düzenlenmiş ve böylece sahte faturalarla ilgili firmalara ödeme yapılmıştır. Tutanaklarla teslim alındığı iddia edilen mallar için giriş ve çıkış taşınır işlem fişleri ise hiç düzenlenmemiştir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun Kamu Zararı başlıklı 71’ inci maddesinde aynen;

“Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

Kamu zararının belirlenmesinde; 

a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması, 

b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması, 

c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması, 

d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması, 

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması, 

f) (Mülga: 22/12/2005-5436/10 md.) 

g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması, 

Esas alınır. 

Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edilir.

Alınmamış para, mal ve değerleri alınmış; sağlanmamış hizmetleri sağlanmış; yapılmamış inşaat, onarım ve üretimi yapılmış veya bitmiş gibi gösteren gerçek dışı belge düzenlemek suretiyle kamu kaynağında bir artışa engel veya bir eksilmeye neden olanlar ile bu gibi kanıtlayıcı belgeleri bilerek düzenlemiş, imzalamış veya onaylamış bulunanlar hakkında Türk Ceza Kanunu veya diğer kanunların bu fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. Ayrıca, bu fiilleri işleyenlere her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dahil yapılan bir aylık net ödemelerin iki katı tutarına kadar para cezası verilir. 

Kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usül ve esaslar, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

Hükmü yer almaktadır.

Sorumlu dilekçesinde; anılan kırtasiye ihtiyaçlarının temini sırasında, bu iki şirketin Ticaret Sicil kayıtları istendiğini, vergi dairesine ve Sosyal Güvenlik Kurumuna sunmuş oldukları tahakkuk fişlerinin de belge olarak kendilerine verildiğini, şirket adına yetki belgesi ile hareket eden ….’ un Belediyeyi teftiş eden kontrolörlere vermiş olduğu ifadesinde malların kendisi tarafından teslim edildiğini çok açık bir şekilde dile getirdiğini ve kişinin ifadesine başvurulduğunda gerçeğin ortaya çıkacağını ve malların karşılığı olarak kesilen faturaların sahte olup olmadığının kendileri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını ifade etmiş olsalar da, alımların gerçekten yapıldığını kanıtlayan hiçbir belge gönderilmemesi, ilgili Şirketlerin mal alım satımı yapacak ticari faaliyetlerinin bulunmayıp sadece sahte fatura basılması için kurulan şirketler olduğunun Maliye Bakanlığı vergi denetim ekipleri tarafından hazırlanan raporlarda sabit olması nedenleriyle iddiası yerinde görülmemektedir

Sonuçta; …. yılında … Belediyesince ... Vergi Dairesine kayıtlı … Kimya Bilgisayar San.Tic.Ltd. Şirketi ile … Makina Reklam Ltd. Şirketinden muhtelif zamanlarda yapılan kırtasiye alımlarında fatura seri numaralarının birbirini takip etmesi, alımın yüklü miktarda olması, taşınır işlem fişinin düzenlenmemiş olması ve söz konusu firmalarla ilgili olarak hazırlanan vergi tekniği raporlarında adı geçen şirketlerin herhangi bir ticari faaliyetlerinin olmaksızın sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulduğunun belirtilmesi hususlarına dayanılarak, kırtasiye alımlarında sahte fatura kullanıldığı ve anılan firmalar ile belediye personelinin anlaşarak
44 adet sahte fatura karşılığında toplam … TL. ödemede bulunmak suretiyle kamu zararı olduğu anlaşılmıştır.

Bu itibarla gerek Maliye Bakanlığı vergi denetim ekipleri tarafından hazırlanan raporlar, gerek dairece verilen 25.05.2010 tarihli karar gerekse yukarıda belirtilen hususlar bir arada değerlendirildiğinde 5.Daire tarafından 1598 sayılı ilamın 5 inci maddesine ilişkin verilen tazmin hükmünün TASDİKİ gerekir yönündeki ayrışık görüşlerine karşı) 

02.02.2016 tarihinde karar verildi.